Avuç Avuç YANLIŞ
İnce bir sızı
Asitli öksürüğe bulanmış dumanlı gökyüzü İçten içe tüm sonbaharım kanıyor Yapraklarda dökülmüş aşk-ı bahar mevsime Manzara karanlık ve sensiz Kalbim uzak ve tutsak... Sus! dinle in ve gel Huzur yoksa neden geldik bu ruhlar alemine Mutluluğu silmişsek? Ağlamak içinmiydi bu kadar emek? Güç kuvvet zaten tükenmiş bedene Ruhtamı ölecekti O damı hasta sedyesinde? Yok Yok! Kimse duymuyor karnımdaki ağrıyı Sinirim inadımla yüzümü kıpkırmızı yakıyor da! Halâ üşüyorum duymadı kıvranmış sabahımı! Yine gittiği bıraktığı yerimdeyim Geçen Kalan Akan! Tek şey zamanmış oysa. Zaman kavramı dünyada ne bilmiyorum ama Artık hayat otuz saniye Değer veren birini arar ya gözlerin! Kalabalık kalabalık dolaşırsın Bir yalnızlığı bulmak için... Yaşamak! İki şekilde gerçekleşir Birini severken; Bu hayata veda ederken... Toprak koşar kalabalık hayata Sadece toprak yatıştırır acıyı Elinden tutanın yaşatır hayatı Değer veren Gözlerine baktıkça geçmişi sildiğin biri varsa Ama için başka dünyadaysa Zamanın başka gözlerdeyse Küfredersin kendi şerefine İçindeki yığıncaları atarsın beynin ağırlık merkezine Felaket bir baş ağrısı sensizlik düğümümde Toplanırlar yine bir hatıra cenazesine... Yazık oluyor uykularıma Yazık oluyor onun çaresiz etrafındaki ruhunun çekildiği sahnelere Yazık oluyor Kargaların şahitlik seslerine Umut olmak istiyorsun önce Söyleyemiyor dilin Bitsin istiyorsun içinde bağırışan eskiyi Tutuyor bir yerden dilin Karabasana bulanıyor saatin beşi Çekiyor için kalbinde küçülüyor artık kanamış bir geceye dalıyor Koyu kahve gözlerin O da gitti Topladı her şeyini yaktı seninle geçen onca seneyi Topladı için yana yana Göre göre yürüdü Ve gitti Artık kimse Kimse insan değil Düşünemeyen hiç kimse İnsan değil Bir kalp acıtmakmı onu tanımak Başkasına alışmak mıdır sevmeye çalışmak İçin İçimiz kanaya kanaya günahkarız Bakma yalansı serap gibi aşka Biliyoruz neler olacak Biliyorum artık Malesef büyüdüm Büyüdü içimdeki on yedilik genç kızın sesi Sevemiyorum ilkten İliklere kadarkinden sonra ki insanı Elimden gelen tek şey Alışmak Tutmaktı satır başı isimlerini Kazımaktı alıştığın avuç içlerini İnanmalıydık! Kovalamadan onca boş günleri |