Uzadıkça Daha Uzağa
masanın atında sıkılmış ayaklar konuşur
duvarı çizgiyi aşıp kaldırımların özgürlüğüne sonra yoldan geçenler bir göğe bakar yıldızlar henüz yeni belirmiştir rıhtımda kasabaya dalgalar vurur uzadıkça daha uzağa gideceğimizi biliyorum fakat asıl kaygılandıran geri döndüğümde unutmaları beni seni hatırlamamak için bıraktığım duyguyu bulmak kimi görünür oluyordu silinip uykumuzda feraset hamaset nutuk kör kütük bir sarhoş yalnızlığı uçurumlardan söz sarkıtan ırmakların geriye dönüp buz olmak istemelerini haykıran bir soğuk gibi kulağımda tekrarlayan o eski yankının kardeşiyim ben ah bozuntusu sıkılgan gece inerek sırlarını dök koynuma üzülür de sürçülisan edersem ne olur affet beni. |
gönlümün gördüklerini af edemiyorum.
hani bir gün sen giderken meçhul bir aleme
sevgi okları saplanıyordu bilki akibeti sende meçhul
dertli yüreğime.
Bu güzel duygulu yüreğe tebriklerimle
Saygımla