Kimseciklerden değilim
Kendini sesli harflerle yasaklayan
Kör bir lisan olamam
Issız dillerin görünüyor çünkü
Büyülü tüllerin arasından
Yapmacık hayretini suya bırak
Sağır eller senindir, bastıran
Görünürken arınacak


Ölüsün demeyi bıraktığımda
Parmakların ısındıkça kanımda
Milyonlarca yıllık cilvenin tüyü
Ve ürkek yumağı saat ile
Umudum çatlar belki
Omurgalı yumulurken avuçlarında
Şaşırma, ansızın keskin olursam
Biraz uzansam mücehhez kuşkuma
Güz doğasının son elmasına


Damıtıldıysam dinle
Gök yüzünü nasihatten sakınmışlar
Dilimi bir sine indirdi sonra
İnmek de bir heybettir
Tartıp bilmek kendini
Suya utançla bakarak
İn, yüzünü yüzüme hizala
Yıkansın isimlerin dudaklarda
Dudak titreten organlarda


Biraz da yatalak kalbine baksan
Kuşlara bakınmadan önce
Hele inansan kanatların mahzunluğuna
Cennetlerin karakterine uygun
Heybetin yayılırdı sularda
Yer tutmaya dönerken bütün kuşlar
Keyfi kaçan sevda boşluğuna
Kaygılı parmağınla tek tek saymazsan
Bu bensiz, bu ensiz ülke
Anlaşılmaz


Ninniler yadırgandı artık
Gözbebeğim
Dengi olan içli bakmalara
Çakı hevesimi kabuklarla oyalayan
Koparılmış elmanın ilk karaltısına
Alımla geniş sularımı
Yüzünü yüzüme hizala
Yapmacık gözlerini suya bırak
İç yüzüne biraz naif sulardan
Ufalmış kuşlardan bak
Şaşırma hazır uyruksuzluğuma

Eliz -Temmuz 2018