yoksun, merhaba. dün saati sordular, üçe üç kala geç kaldım merhaba senden bahsettim geldin miydi, güldün müydü, istemiyorum. ciddiye aldım bu ayrılığı mahsus mahpusluktan bugüne geldim
karışık başladım işlere ve döküldü ağzımdan su beni benimle utandıran vakitten çağ sorumlu burada sen yoksan seni saramazsam, bir akıl tutulması başlardı onca okumuşluk ve mutlu anların canı cehenneme sebep olan da bir gazdı ve emeğin, yazan kalemin soğumuş çayın parmak arasında sönmüş sigaranın .. tutsaklık devrinde tutkun kelimelerim hangi duvara yazsam, ne menem korku yan taraflarında çılgın bir orospu pazarlığı oralardan başlarlar saymaya namusunu dilimi de öyle sunarlar, dar mı dar öyle de canlı yok hani, ekşinin amorfu yeşil bir halıya akar sarıdan kadınsı sancılarla bitirim kırmızısın, nadir bir oyuncu beni son repliğiyle yatırırlar revirine
sonra kovdular, öyle yavaş olamazdı genç bir kız gibi önce : aynı biraz daha yaş alınca : ayrı ölmeden önce ağırınca: anı dişlerimi elime alıp öyle kovdum evimdeki kadını pasaklı mı pasaklı ve göbekli bir ev sahibesi ’çık’ derken nasıl da acımasızdı
şimdi plastik eriterek buluyorum yolumu, merhaba. çok gönül incitmekten geliyorum yoğunluktan dolayı hacmin ayıbı olsun küçüklük senden öteye az geçtiğimde başlar hikayeler bir otel odası, bir kırık ayna karşısında sincan’da çöp bidonudur kadıköy’de yırtık bir enternasyonal bildiri aliağa’da ilk üzüm hasadıdır diyarbakır’da sur su yetişmek için terler.
gözlerinde karamel düşkünü çocuklar oynasın yokum diyorum, örneğin daha önceden olduğu gibi hiç bilmemişsin, ne dramatik içtenliktir davranış öncesi yutkunulmuştur söz evveli mahalle kavgasında yitirilmiş onurdan biraz fazlası demokrasinin bağrına yalnızlığımı dikiyorum ’amo todo lo viejo’ dünya lavaboda ölü doğmuş çocuklardır sen yırtık bir asma yaprağı eskilerden daha eski bir tanrı vardır unutulmuş bir yenilikle beklerken yolumu merhaba köylü pazarı, çin işi dekontaminasyon kırmızı akışkan bir losyon ve ayrılığa benzeyen ne varsa, televizyon başında avam ile büyüyen konsantrasyon
nasıl olsa yoksun, olsun insan alışıyor kendisine merhaba çekmelere bir dekalog daha böylece çiğneniyor mevsim hazan oluyor ateş düştüğü yeri ısıtırken mavilikler ardınca kendisinin bile haberi olmuyor
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'beaten beats' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'beaten beats' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.