toprağı çökmüş eski bir mezar başında oturup amin demeden önce çok yaşa diye ağlamadıysan nerden bilebilirsin ölmemiş birinin ardından rahmet okumanın rahatlığını
....&....
çok uzun zaman evvelmiş ninemin bir beşiği bile yokmuş anası onu hamur teknesinde uyuturmuş bu yüzden olmalı pek yufka huyluymuş mahallenin berberi kör bekir bizim kel beşirin saçlarını yolmuş dedem bir of çekmiş trabzondan taa muğladan dayım duymuş
ben masalların yalancısıyım kim uydurmuşsa iyi uydurmuş
ucu kırpılmış kırkıncı bir vaktin sonunda kırk kanatsız kuş nasıl olmuşsa olmuş bizim dut ağacının d/alına konmuş
daldaki kırk dut kuşlara kırk umutmuş
sokaktan geçerken bağırmasaymış eğer o kadın ‘’bohçacı geldi hanım’’ diye ve bir çocuk vurmasaymış elindeki kırık oklavayla dibi delik bir tencereye hemen ardından içi boş vita tenekesine gürültülüce
kim bilir belki de kuşlar tutunup yıldızlara yükselmezlermiş böyle göklere ve dutlar kapılıp yer cazibesine düşmezlermiş birer birer diplerine
yerde kırk çocuk kimisinde terlik yok kimisinde papuç kırkının da dilinde bildik bir tekerleme ‘’uç uç böceğim annen sana terlik papuç...’’
çocukların dili tutulmuş kırkının da eline kuyruğuna taş bağlanmış kırk uçurtma tutuşturulmuş uçacaklar uçmasına da uçmak sanki ölümcül bir suçmuş
çocukların babaları köy pazarında nineleri ocak başında anaları karnında sıpayla binmiş bir eşek sırtına tarla yolunda hepsinin derdi bir lokma aş hepsinde ayrı bir telaş bir koşuşturmaca
gökyüzünde kuşlar ağaç dibinde dutlar çoktan yaz uykusuna yatmış dutsuz ağaçlar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KIRK UMUT şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIRK UMUT şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun inşallah. Nasıl güzel bir şiirdi bu böyle Hicran. İnan yorum yazmaya bile çekindim, bu nedenle yazsam mı yazmasam mı diye tereddütte kaldım bir süre. Öyle güzel şeyler söylemiş ki şiir ve öyle yürekten yazılmış ki okurken sıcacık oldu içim. Bir yandan da hüzün geldi oturdu tam yüreğimin içine.
Harika bir anlatımdı, çok beğendim.
Çocuklar, kuşlar, uçurtmalar...nerelere götürdü bu şiir beni bilsen. Duygulandım, hem de çok. Şiir girişiyle, finaliyle apayrı bir şölendi. Ne yazsam bilemedim çok beğendiğim şiirlere kolay yorum yazamıyorum sanki şiiri incitmekten korkuyorum.
Değerli şaire'miz,konusu,anlatımı ve anlamı bakımından çok güzel bir şiir okudum.Başarılarınızın devamı dileğimle tebrik ederim.Selam ve saygılarımla..
''Ve zaman: kusursuz bir hapishane! her şeyi yutan''
Ve biz parmaklıklar arasından bakıyoruz geride kalan hatıralara. Biz miyiz parmaklıklar ardında olan yoksa hatıralar mı? Parmaklıkların hangi tarafında özgürlük?
O kadar güzel ki yazdıklarınız; onları okuduğum şu andır özgürlük.
Masal tozu serpilmiş gerçekler :) İyi ki kurgu değil bu şiir canım.
Ah o dut yok mu o dut, o allı morlu kara dut, ağacın tepesinden inmezdim dut yiyeceğim diye, elim yüzüm, üstüm başım dut lekesi eve dönünce annemin yüzünün aldığı şekli hiç unutmam. Çerçeveletip çocukluğumun duvarına astığım en özel resimdir o resim.
Hadi buyur!!! Hicran bacı şiir yazacak. "Yol yorgunuyum" diyeceksin."Yorum sabaha" diyeceksin.Yakışır mı bu bana? Okuduysan oku. Duygulandıysan duygulan, beğendiysen beğen. Sonra da yaz ne yazacaksan. Böyle dedim kendi kendime. Konu bu şiir değil mi? Hamur teknesinden yufkaya geçiş. Nasıl bir off ki ki Trabzon'dan çekiliyor Muğla'dan duyuluyor. Kırkıncı bir vaktin sonunda kırk kanatsız kuş. USTALIĞA BAK KELİMELERDEKİ UYUMA BAK. Şiir devam ediyor: Dalda ki kırk dut, kuşlara kırk umutmuş. kırk aldı başını gidiyor... Devam.... Vita tenekesi haa ? Önce yerdik içindekileri sonra çiçeklerimize saksı olurdu. Bir öneri: "Annen sana terlik papuç " tan sonra üç nokta koysan iyi olur gibi geldi bana (Tabi bu benim acizane önerim) Söyleyeceklerim bu kadar mı sanki! Anlamadı mı sanıyorsun abin şiirin tamamındaki güzelliği? Ustasın sen. Usta... Selam ve Saygıyla .
Demişsiniz ta Trabzon'dan çekilen bir of Muğla'dan nasıl duyuluyor, izah ediyim komutanım; dedem Muğla'da doğmuş büyümüş orda yaşamış, orda noktalamış hayatını ama babası Trabzon'luymuş, anne tarafından biraz Karadenizliyim yani ben.
Serbest yazarken noktalama işareti kullanmıyorum genelde ama madem tırnak işareti var üç nokta da olmalıydı, çok haklısınız, Hemen yerine koydum üç noktaları. Büyük sözü dinlerim ben :)
Komutanıma bakın ya, yol yorgunuyum dememiş, gelmiş okumuş, şiirin kalbine dokunmuş. Ne diyebilirim ben şimdi size hakkınızı helal edin demekten başka. Okuyan gözleriniz dert görmesin. Hoş geldiniz, hoşluklar getirdiniz. Var olun.
Allahtan rahmet diliyorum mekanları cennet olsun. Bir varız bir yokuz işte. Eylül hüzündür ya öyle hüzünlendim gidiyorum. Senin gönlüne Ahmet beyinde nefesine sağlık.
Amin canım. Dayım için de bir maşallah rica edeyim :) Eylülün hüznünü seviyorum ben, tatlı bir hüzün, acı ya da buruk değil...
Hiç yaşamamışlar gibi öte yandan aslında hiç ölmemişler, hep buralarda bir yerdeler gibi. Biz de öyle olacağız çocuklarımız ve torunlarımız için ilerde.
Bana bir masal anlat şiir içinde sevdiklerim olsun yaşanmışlıklar olsun her şeye rağmen çocuklar hep güzel yerde olsun illa ki kırmızı dut olsun. dibine düşen umutlarla birlikte...
Çok güzel bir anlatımdı.Yaşama dair masal tadında manidardı şiir.
Kalemin yazsın her daim Hicran şairem.Yüreğine sağlık.
Ne anlamlı hatırlayış insanın iç sesleri olmasa belki daha kolay ama boş bir hayat olurdu sanırım masal tadı çocukluk düşleriyle örülü acılar hüzünlere tat veren mutluluklar andıkça daha da yüceliyoruz galiba ve acılar olgunlaştırdıkça dah çok insan oluyoruz Haşim: melali anlamayan nesle aşina değiliz der... şiirinizi zevkle okudum. sağlıcakla kalın ız
Bu harika masal gibi şiirinizi okudukça benim çocukluğum ve Annemden dinlediğim çocukluğu geldi aklıma.Masal dinler gibi.dinlerdim Ananeciğimi.Çok ama uzaklara dalıp gittim sevgili şairem bu harika şiirinizle.Yüreğinizin sesi daim olsun.Canı gönülden kutluyorum usta kaleminizi.
Masal tozu serpiştirdiğim bir gerçek size aktarmaya çalıştığım. Çok teşekkür ediyorum, güzel sözleriniz ve samimi yorumlarınız için. Sağ olun Gülseren Hanım. Sevgiler, selamlar şiir yüreğinize.
üçler yediler kırklar yardımcın olsun derdi anneannem benim onun için kırk yamalı umutları kırk ikindi bulutları kırk zamanın hayatları diye bir öykü yazmıştım ardından modern bir masal tadında bir varmış artık yokmuş gibi zamanlar çok güzeldi...selamlar...
Kırk bizim kültürümüzde önemli bir rakam. Atasözlerimiz, deyimlerimiz, adetlerimiz vardır bu sayıyla anılan. Masallarda sıkça karşılarız kendisiyle. Kırk çıkarmak, kırk basması, kırk lokması, kırklanmak, kırklara karışmak, kırk dereden su getirmek, kılı kırk yarmak, kırk satır kırk katır, kırk haramiler, kırkından sonra azanı, kırk yıl düşünsem aklıma gelmez, kırk kere söylersen bir şeyi olur, kırk küp kırkının da kulpu kırık küp diye bir tekerlememiz bile var.
Bu yüzden olsa gerek kırk sayısını hem uğurlu hem özel hem de biraz gizemli bulurum. Hadi dedim bi tane de ben ekleyeyim bu listeye, kırk umut olsun o da...
Anneanneler candır, mekanları cennet olsun hepsinin. Teşekkürler, sevgiler genç şair.
Amin, anneannem ve dedem adına. Dayım 70 yaşında zıpkın gibi bir delikanlı, maşallah, Allah uzun ömür versin, hala çalışır, üretir, ürettiğini şehirler arası gezerek pazarlar.
13 saatlik yoldan şimdi geldim.Hemen çöktüm bu aletin başına senin şiir uyarın geldi. Ama hala kendimi otobüsteymiş gibi hissediyorum. Kaçırır mı abin güzellikleri zannediyorsun? Hele bir sabah olsun. Kendime bir geleyim. Yorum yarına... Selamlarımla...