'tasfiye kırmızı'su değmediyse sıkıntı yok yalnız otur, yalnız kalk; yalnız yanlışlığını al suyu ziyan et değmemişliğin eksikliğini toparlayıp bir an önce çıkabilseydim buradan gökyüzünün demirlerini sökerdim yerinden uyudum uyandım, terli bir minibüs buldu beni içinde sıkılmış havaya tutunurken, kırmızı yordu gözlerinin kırmızısı, ne çok eski ne fazla yeni aşırı yanları vardır hissedilmeyi bekleyen sevilmemişlikte hacmin küpsüzlük inadına yaşamak dar bir tabut, çürümeye layık butt içerisinde kendi kıyımımdan çıkarsamalar yapmanın eseriydi taşlarından mektep yaptığım sessizliğim duru bir niyetten halliceydi darlığın yordu, kırmızı da uyudum gözlerinin ve teninin tüm kırmızılıklarına ne çok yanlış vardı ortada doğru bırakmayan ne çok eski, bir önceki doğru sanılan ’o’ sanılmış ve ne çok kırılgan kırdığı kadar kırılacağını unutan çıkardım geçmişin maskesini alçak sesli bir muhalefetim gözlerinde düşürdüğüm bayrağımla çıkar beni gözlerinden soy budanmış teninden gözünden düşür kur farkı sayabilirim rengini maviden daha bir hallice soylu bir ölüm haberini alınca merhaba kırmızı, sana gururla dizileceğim. |
ve
rengi
en çok da
gizemli nefesi etkiliydi
tebrikler