Gerçeğin dökümükalabalık sesler arasında süzülür fısıltı dağ tepe çimen çiçek yol aşar, yürür çoğalır kaplumbağanın sıyırıp geçmesi ayaklarının altında sürüklediği gerçeği sermesi bir kaç açık pencerenin önüne tek ağızdan çıkan sözü duymadan düşleri ellerinden ç’alınan insanlar gün güne ekmekleri bozulan, küçülen zamlanan düşerler peşine yeşili, güneşi çalanların öne sürüp bir iki hakkı verilecek insanı deyim yerinde malı götürtmek göre göre bunun için ele alınır kalem yazar gerçeği: bunlar değil yapılması gerekenler neden geriye sürülür zaman at gözlüğü takılır halka olmazsa uyutulur ey gözü kara yol ustaları, ön safa geçenler milletin de gözü karadır zamanı geldiğinde bir sürü gibi güdüldüğünü anladığı anda akşama çıkacağı belli olmayan çobanın içeceği sütü denize boşalttığında artık uzaktan bakmaz saraya girilir olduğunu anlar hizmetini yapmaz gücünü anlar millet halk gerçeğe su katılmaz 31. 07. 2018 / Nazik Gülünay |
Kalemine ve gönlüne sağlık...
......................................... Saygı ve selamlar..