SENETKendin kır da, sakın bir gönül kırma, Duyulmazsa sesin, boşa haykırma, Huzur istiyorsan, çok soru sorma; Gayrı kırılacak dalın kalmadı, Kırk yıl oldu gönlün iflah olmadı. Ya yollar dolaşık, ya sen şaşkındın, Zamansız sürgünsün, arsız ışkınsın, Sular-seller gibi nasıl taşkınsın; Aklım ermez hevesine, havana, Şimdi döndü yürek, bir boş kovana. Çıkma bundan böyle, insan içine, Kimseleri ortak etme suçuna, Her gün kar yağıyor siyah saçına; Çekmiyor yükünü bu köhne takam, Anlar mı halini, uzaktan bakan? Bir selama ettin, bin canı feda, Girdin gönüllere bulmadın fayda, Bir kez oynamadın, düğünde, toyda; Hakkın var mı böyle, ezip, üzmeye? Son ver artık, gönül gönül gezmeye... Herkes anlar, ben anlamam kendimi, Kanunsuz yapmadım, gecekondumu, Bir kuş gelip omuzuna kondu mu; Taşırdın yad ele, dokundurmadan, Vazgeç gönlüm artık, gönül kırmadan. Lime lime bölün, dağıl kum gibi, Ayaklar altında, yeşer çim gibi, Dağ başını bekle, ulu çam gibi; Beklemekten kutlu erdem bilmedim, Hayret, nasıl oldu, ben delirmedim? Ömrüm uzun olsa, beklerim daha, Bir tek senin için, girdim günaha, Değişirim, ben akşamdan, sabaha; Bazen hızlı koşar, bazen dururum, Sormasan halimi, budur son durum. Sözüm senet benim, öyle tanırlar, Halen öyle olduğumu sanırlar, Hele bir duysalar nasıl kınarlar; Benim için, ölmekle bir kınanmak; Ateşlerde donup, buzlarda yanmak... Hayrettin YAZICI |
Halen öyle olduğumu sanırlar,
Duyarsalar beni,nasıl kınarlar!
Benim için ölmekle bir,kınanmak;
Ateşlerde donup,buzlarda yanmak...
kutlarım harika dizelerinizi değerli şair...sevgi saygı selamlarımla...