ZAMANSoylu bir kısraktır zaman dediğin, Geçip gider bir tür, binemediğin, Neresine düşsen bilemediyin; Tutsan yelesinden yarar da işe, Aklım ermez bu sende ki gidişe. Yolları ayırdık patikalara, Zamanı biz böldük dakikalara, Bir hal olup başım düşünce dara; Gece başucunda korkudur bekler, En ağır göçünü hastaya yükler. Zaman içimizde bazen bir umut, Bazen tepemizde siyah bir bulut, Bize aldırmadan dağa çıkan kurt; Su içen ceylandır, göl kıyısında, Ovayı gözetler bal kayasında... Zamanın en titrek teline düştüm, Son demde bir zalim eline düştüm, Rezil-rüsva oldum, diline düştüm; Merdiveni yoktur, düşsen çıkılmaz, Yüzü yok zamanın, dönüp, bakılmaz. Zaman gergefini, işler yüzüme, Acı bir ezgidir düşer sazıma, Bazen kar olup da yağar yazıma; Kalırız baş başa beni anlamaz, Sen kahrolursun da, o asla tınmaz! Bir tohumu yok mu, ekemez miyim? Köksüz müdür, tutup, dikemez miyim? Yok mudur yuları, çekemez miyim? Ben çekmezsem, tutup beni çekecek, Bir ibrişim sanıp, tutup bükecek... Hayrettin YAZICI |