BURSABursa gönül teli, yürek buğusu, Bahçemizin en alımlı kuğusu, Asırlardır ozanların sagusu; Kendine yar kılmış, Bursa’yı zaman, Çeker ırakları bir ince keman... Bursa ruhumuzun mihenk taşıdır, Ezelden, ebede bir yol başıdır, Örgüler içinde Hint kumaşıdır; Her diyarda aramakla bulunmaz, Suları mercandır içip kanılmaz... Her yürekte esen bir sevda yeli, Zannedersin deymiş Tanrı’nın eli, Severim ben seni bildim bileli; Ne yanından baksam, sana doyamam; Kıyarım kendime, sana kıyamam. Gezerken anlarsın Bursa şehrini, Burada görürsün dinin sihrini, Ve çekersin bir güzelin kahrını; Aklın kalmaz terk ettiğin illerde, Yıkarsın gözünü yeşil dallarda... Arada bir şehri gör Tophaneden, Bulunur güzellik sana el eden, Usanma, gez, dolaş hiç dinlenmeden; Bir topak al Uludağ’ın karından, Kurtul sıcaklığın korkularından. Öylece yeşilde kalsın gözlerin, Dal git hülyasına şehzadelerin, Öyle bir tarih ki, derin mi derin ; Kaderidir sanki iki devletin, Bitmez hazinesi Büyük Milletin. Çeker seni eski Bursa evleri, Bay bay eder kızı ve gelinleri, Bursa da tanısan sen anneleri; Beyaz gül açılmış sanırsın güne, Gülümserler gider gibi düğüne... Kızları hep güzel, ince, nazenin, Tutulsun da bir gör, ağzın ve dilin, Başka yerde adı çıkmış güzelin; Gezenler bilirler yok başka yerde, Sanırsın yürürler bembeyaz karda... Neresinden baksam eksik kalacak, Gel topla sevgiyi sen kucak kucak, Yarın yola çık gel, oldu olacak; Bir bardak çayını iç Emirhan’da; Yorulmazsın Uludağ’a çıkanda... Hayrettin YAZICI (Eski defterden...) |
bu güzel şiire de hayran kaldım...
yüreğinize sağlık...
sevgiler;)