MELİKEMNerdesin ? Düşler dünyasına kurduğum ülke ! Her gün hayal aynam da, taranan şuh melike... Beyaz güvercin gibi, dağlara yağan karın, Doludizgin geçtiği, her sabah kısrakların... Ceylanların eğilip, su içtiği gözeler , Karanlığa kapalı, ışığa açık gözler... Koynunda dolunaylar saklayan kadınların, Dört mevsim gül ve çiçek, adı çıkmış baharın. Savrulan eteklerde, doyulmayan serinlik, Kaç çağa ışık olan, gözlerde ki derinlik... Utancından kafese kapanırken kuğular, Devrilen saçlarını, kıskansın akarsular... Gönlün de yer bulunmaz, çekilecek bir ah’a, İnan cennetten çaldım, bur da yer yok günaha! Varsa işlenen tek suç, onu da ben işledim; Gökten düşen elmanın, birini ben dişledim ! Ney çalar, mey içilir, sakisidir periler, Gül ve karanfil sunar, ellerinde çeriler... Aşkı ibadet ettik, her nefesimiz hu’dur, Rengi mavi olsa da, bur da da hayat sudur... Aşkı olsa da ateş, yalnız bir kez yanılır, Asla kirlenme olmaz ve bir kez yıkanılır. Her dolunay vaktinde, kurulur aşk divanı, Güneşe çıkmak için, giyeriz erguvanı. Gözlerimiz göl olur, gönüllerimiz deniz, Dünya nasıl dönerse, biz de öyle döneriz... Pazarda, panayırda, yapılır gül takası, Bur da yalana yer yok, kimsenin yok kasası. Kur divanı melike, vaktidir dolunayın, Başlasın çayda çıra, çek başını halayın. İlk kez oynayacağım, sakın olmasın rüya, Sen ol n’olur başımda, el sallarken dünyaya... Bu rüyayı çok görme, benim hakkım melikem; Gönlümü kanatırken, sevdiğim, güzel ülkem... Hayrettin YAZICI |
Var olun emeğinize sağlık.
Selam ve saygıyla.