Mavi bir düş örmüyoruz musalla taşına şimdiden,Mavi bir düş örmüyoruz musalla taşına şimdiden, Ne varsa hesabımız kalsın mahşere de demiyoruz Teslimiyet o dur ki iğne deliğinden devede geçer kervanda Yaratan böyle buyurmuş ötelerden gelen fermanda, Şimdi türkülerimizde mavi kuşların vuruluşunu anlatacak Beste yok, şarkı sözü yok, saz yok, gitar yok,sanatçı yok, Birkaç didaktik şiirle örüyoruz insanın önüne eylül tuğlalarını, Ötesi saçlarımızda çoğalan karga sürüleri, ve piremature eylemleri, Her sokak başına zamkladığımız bir kabadayı gençliğimiz, Sevmek kadar hür, silah atmak kadar özgür, uçurtmaları Salacak kadar çocuk, bir kara tireni kovalayacak kadar deli Kavgalara dökülür her akşam yüreği, böyle dolmuştur her gün belleği Şimdi yol kesen eşkıyalara, bayram yok diye tutturmuşuz Nota bilmez gecelerin içimizdeki sevinçleri emzirmesine, Bir İstanbul kadar yakın durmuşuz, bir yıldız kadar uzak, Altından bir çerçeve içine saklayıp anıları, Sıvası dökülen bir duvara çarpmışız, Bir kış mevsimini kiralamışız dört mevsim baharı bekleyen yüreğimize Hangi dala tutunsak, bırakın dalı, kökleri sökülüyor ağacın yerinden Böyle mi vaat etmiştik çocuklarımıza maviyi.. Lütfi Kireçci ________________________________________ |