Henüz vakit varken
Henüz vakit varken,
Güller bir bir solup toprağa karışmamışken Adın ölü bir dilin büyülü lafızları arasında yerini almamışken Henüz vakit varken Yağmur, kar, fırtına, bora... Kimsesiz çocuklar köprü altlarında Ölüm kapılarını çalmamışken. Henüz vakit varken Saklı sırlar açığa çıkmamışken Dağlar yerinden oynamamış, Güneş karanlığa teslim olmamışken Henüz vakit varken Elele koşan çocuklar sır olup uçmamışken Kimliksiz, kimsesiz, yalın ayak bir ihtiyar Kargalara yem olmamışken Henüz vakit varken Sen beni ben seni unutmamışken Tut ellerimden, bir olalım, birlik olalım, birlikte olalım. Son pesüs sönmemişken Son çingene son saç telini Son bir büyü için kullanmamışken Beni sevdiğini söyle Ben de seni sevmekteyken Ölüm çok yakın acele et Henüz ıslak, hasta ve pireli bir köpek gibi Hayattan pes etmemişken. |