.....anlarsın
Sır dediğim, dile düşmüş, âşikâr
Bilemedim,kim avcıdır kim şikâr İlk cemrede gonca güle yağar kar Sadrında yâr attığında anlarsın Bu yâraya em süremez otacı Yârden gelen bergüzardır,baş tacı Hasretin lokması ölümden acı Balı tuza kattığında anlarsın Vîrânemde kör baykuşlar öteli Berdâr eylemiştir zülfünün teli Değince sineye insâfsız eli Köle deyip sattığında anlarsın Perîşân hâlime gülsün ahâli Sığmaz mısrâlara içimin hâli Sevilen sevende her şeyden âlî Gönlün aşkı tattığında anlarsın Derdim ile hoşum,dışım cefâlı Neyleyim fincanda çıkmayan falı Siyaha râm olan görür mü alı Gün geceye çattığında anlarsın Hicranın ayazı vermez fâsıla Sanki rücû eder herşey asıla Sılamı gurbettir gurbet mi sıla Şems-i visâl battığında anlarsın Bitti Günâhi’nin sevdâ masalı Hayâlleri infâz edip, asalı Çürüdü umudun kırk yıllık salı Musallâya yattığında anlarsın Günâhi Ahmet İslamoğlu |