9
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1322
Okunma
Ölüm özet geçiyor…
İç sesin alt yazısı
Belki döşenen ruhların coğrafyası
Yine alt geçitlerde peyda olan
İkircikli fısıltılar
Ne olacak bu insanlığın hali,
Demenin de meali
Birikinti üzünçte asılı şafak
Belki ki;
Ne atan ne de doğan
Sadece yüreğin utkunda
Kendince peyda olan hüsran.
Derme çatma haznesi yüreğin
Oysaki hazine bellemiştik
Dinmeyen sesini belleğin.
Unutmaya programlıyız oysa:
Ne dünde kalan
Ne yarınlara fırsat tanıyan.
Sakalım yok ki
Muteber olsun kelamım.
Yalanım da yok hani
Yeter ki nifak sokmayın…
Demedim, demedim inanın ki;
Ak Şemsettin’in kayıp hikâyesi
Yine beylik deyimlerin ihtilalı:
Bir gün yüzü görmeyi dileyen
Sadece ben değilim ki…
Demedim, demedim inanın.
İnanın da atmasın beti benzi şiirin
Üstelik şairlerin ne hulasası
Ne de yetkin bir kalem
Şiirin özünde saklıyım
Şehit düştüğüm mısralarda
Yanarken için için
Hangi aşkın peçesinde mi gizliyim?
Şimdimi unuttum ne de olsa
Az evvel’de kaldı:
Aklım da yarınlarım zaten
Hepten yalan.
Dediği dedik bir emsal de değilim üstelik:
Alt tarafı
Yüreğin güftesinde gizliyim.
Gizli bir geçit
İçimin alfabesi;
Denli densiz duyguların izdüşümü
Yine kendimce yürüdüğüm hayat denen
Düzenekte
Bir neferim
Sevginin kölesi.
Hayatın uzvu şu kalemde
Dirildiğim her kelimede
Sonlara biat
Bir tekerlemeden de yok farkım:
Zanları unuttuğum kadar
Zamanı uyuttuğum
Sanmayın ki;
Kara cahilim:
İşin aslı bir yetim dizeyim
Dizdiğim sıra sıra hayallerin
Ufkuna çizdiğim
Bir resimden çaldığım
Güneşin en lal açısı:
Acıların da sulh bildiği
Bir söylemde
Aşkın rahmetine düştüğüm,
Gönül gözümde hoyrat fırtınaların
İstilası.
Kendince bir abdalım;
Beylik özürlerin girizgâhında
Bir lal heceyim:
Gül’düğüm kadar
Gülümsemeyi şerh düştüğüm her yeni güne
Suret bildiğim
Yüreğin kefaretine ihanet etmeden
İçinde yüzdüğüm denizin
Dalgasında
Bir sarmalım.
Haznemde yorgun fıtrat;
Yüreğimde kayıp mizaç;
Aşkıma sahip çıktığım kadar
Sahip çıkılmaktan yana da yok derdim.
Tek sahibim var herkes gibi
Yine herkesten öte
Hiç kimseyim.
5.0
100% (16)