KANAVİÇE YÜKLEMLER...Islak zaman, ıslak metin Şıracı şahit tutuldu bozadan bozma Bir içimlik ömürde. Yana yakıla yiten Yerle duman her daim bozguna uğrayan Susuz bir hece adına şiir denen Yüksek ökçeli topun girizgâhı Bir şehrin de Kanaviçe yüklemleri Seri halde tutuşan bir yürek ve bir tane daha. Rakımı yüksek bir şehirde tutuşan Yorgun ve her açıdan Her acısında şiirin Kuru sıkı bir imge daha taviz vermezken İnce uçlu hüzne geçirilen bir kılıf Başıbozuk şunca hulasası gergin Bir telde hazır ol’a geçen Can pazarında beyhude bir hutbe Damlayan hece hece Yine şehrin ve şairin miğferi. Hadi sav sıranı sen de şair, Susarak ne geçtiyse eline Son sürat kaynat şiir yüklü kazanı Bol kepçe her dizede hüzün Maruzatı olmadık bir sitem Yine benliğin kendine duyduğu öfke. Ağzı olan konuşuyor madem Bir de örtünse heceler Siyah bir peçeden İbaret şu döngüde Hoyrat kıyımların sunumu adeta Her anında ömrün Kıyama duran sair bilmece Yine geniş ağızlı bir kuyu: Dibinde ne su ne de huyu Değişmez şu şairin Devirdikçe dizeleri Boykot eder aklınca İçine düştüğü kör kuyuyu… Yüklenmişken hoyrat sunumunda Girift yüklü bir dergâhta arar da arar huzuru Debdebeli bir ömürdense Densiz bir ölümü yeğler kendince Hem de ne için? Sevip de sevilmeyi unutulduğu bariz Sancağı ruhun Hem de en derininden bir acı Bitimsiz sevgisinin makberi; Her şiiri kazıp da eliyle Kazdığı çukuru ölçerken Evrene sığmadığını atarken kendini derinlere Geri dönüşü olmayan bir yol; Utku ya da ufku bilinmez, Şahit tutsan da kimi Görünmez bir hüzün Derli toplu ölümüne selam verirken sakilce. |
Gönlüne sağlık arkadaşım
Güzel kalbin hiç dert görmesin dilerim
Varol
Çokça sevgimle