Beyaz Güvercin
Bir uzak şehrin en kıyısında
Türklerin en derininden. Rengarenk yeminlerin içinde, Bir kelebek çırpınır rüzgarlarda. Ve bir gün bahara özlem duyan, Bir kır çiçeği arasında sana vuslatım. Çünküsü yok bu aşkın. Bıraktım bedenimi hepsi sende kalsın. Kolay değil bak zor duruyorum, Titreyen dizlerimle ayakta. Ruhuma vurmuş bir ayazda, Katıksız ağlıyor gözyaşlarım. Devrik cümlelerde ki sevişmelerimiz. Pencerende yolunu şaşırmış, Bir beyaz güvercin gibi. Sadece sana hasret dinmeyen yağmurlarım. Ne garip koparmıyorum artık, Yapraklarını takvimlerin. Kirpiklerime vurdum resimini. Aşkın bulaştı sana yazan kalemime. Aç sende ellerini saçıldı umutlarım, Hadi bir bir topla. Şimdi ne kadar iliştirmeliyim, Nefes aralarına özlemini? Kaç kez öldüm özleminde. Sadece nabızlarımda yeter, Senli tüm atışlarım. Mühürlenmiş hasretin ruhuma. Teninin alevlerinde bir yangın, Kuşatmış yüreğimi. Her an patlamaya hazır, Bir mayın sol yanımda. Her gecem uzaklarında soluksuz. Daha ne kadar yanmalıyım, Vuslatının susuzluğunda. Hasretinin volkanında, Alevler başlar bu bedende. Bir bebek ağlar içimde. Bir gözüm bir özüm ağlar. Bazen de her kelimem her sözüm, Ey yar sensizlikte başlar cinnetim. Sensiz yapamam Daha anlamadın mı? Sen yokken her gün biraz daha ölüyorum ben. Bana sadece sen gerek. Ruhuma ruhun, Tenime tenin gerek. Aşkınla ölüm olsa da, Yeter ki aşkın için olsun ölüm. Ben seni seviyorum ya. Tutkunum sana ebediyen. Artık gitme bir nefes öteme... Erhan Çuhadar |