İZMİR GİBİ SEVDİM SENİ BAĞIŞLA
yaz meltemi esti kuzeyden
kermeraltında imbatlı bir çay saati pupayelkendi gemilerimiz poyraz fırtınaya çevirdi bizi ithakaya götürecek nerede o gemi İzmir gibi sevdim seni bağışla yıkılmaz tunçtan çevriliydi kalelerimiz dev bir ahtapottu ayrılıklar ateşli uykularımızı saran ölüm uçurumlarında o sevda kutsal bir troyayı yerle bir etmişti hani sen ithakaya ulaşacaktın tunç kargılar elinde avlularda bekleyen kanatlı sözlerle bizi ithakaya götürecek nerede o gemi İzmir gibi sevdim seni bağışla demir zincirler bağlasalar ellerime kör uçurumlardan atsalar hayallerimi yine de geleceğim sana bu kalabalık şölenlerden çıkıp tunç zırhlarımı toprağa gömüp İzmir gibi sevdim seni bağışla dönüş gününü yitiren odeussun ey sevgili bir acı var içimde kocaman derin yürek erdemlerine güvenip yola çıktığım şölenler yarım şarap dolu tasın kırılmış kuşlar uçar gün ışınları altında işte burada taşkın talipleri sevdaların gün ışıyor kemeraltında uykular göz kapaklarına ağır mı geldi ey sevgili uyandın işte tez gidişli pupayelken bir seviye İzmir gibi sevdim seni bağışla yaz meltemi esti kuzeyden şölenler yarım kaldı poseidon fırtınaya tutulmuş gemim alabora nereye dönsem kah fildişi kah kehribar hayatlar izmir gibi sevdim seni bağışla Ömriye KARATAŞ 28.03.2018 |