gülün acısı
.
nasıl iyi edeyim başkasının yarasını ,bu kadar kanarken kalbimden gül düştü duyurmadan kırıldığını sağ salim geçerken ezberlenmiş yollardan büyümek başa bela, ne kadar da öğrensen gül, ah sızlayan gül başka avuçlarda söyle yumuşaklığını kim aldı ve soylu ve mağrur, gururlu bir veda sesiydi yağmur aslında göğün mırıldandığı parlayan ,sönen o kıpırtılı dansı yıldızların ki gözlerinin karanlık bahçesinde gezinen uyku zamanları söylenmeden yutulmuş onca heba sözcüktür yakılan her ağıt saçlarımdan başlayın beni öldürmeye duyduğum acı yırtıyor kulaklarımı adımların ,uzaklaşan gecemden dönüş yolunu bulamaz artık ne kadar iz sürsen gül, ah yağmalanmış gül söyle kimdir dikeninin acısına ortak ortada kalan kanının tortusu silinmiyor ellerimden yanabildiğin kadar ateşsin aslında akabildiğin kadar su gidebildiğin kadar yolsun kalabildiğin kadar yaşam söyledikçe söz olur ağzın ağzın ; havalanan kuş olsun dallarıma kımıldamam. bin adım gitsem, dursam yüz bin yıl geçerken alsam pencerenizden acısını özlemin büyümek toplamış bütün şekerleri hala çocuğuyum kendimin. . |
Kutlarım...
..................................En içten selam ve saygılarla.