YIRTIK UÇURTMA
karanfilleri uçurdu rüzgar
loş sevdaların külünü eşiyor panjurlu pencerelerde kadınlar akşamın loş ışığında yarım kalmış bir film gibi hatıralar kaç serçe ürküttüm bu faslı baharda karanfilleri uçurdu rüzgar yırtık uçurtmam benim yerime sen anlat özgürlüğü ritmi sevdaya ayarlı şarkılardayım makamı felçli aşklarda hüznün devrimini yapıyorum yırtıyorum uçurtmamı cümbüşler eşliğinde karanfil kokulu sokağın başında bıraktım kırgınlığımı yırtık uçurtmam benim yerime sen anlat özgürlüğü güvercinleri çivit mavisi göklere saldım yeni bir aşk için giyindim içimdeki çığlık korolarını susturdum yine bin yıl geçecek dudaklarında susmayalı beyaz yasemin baharında kanatlanıp uçacağız zamansız yabani ve denizin çalkantılarıyla yırtık uçurtmam benim yerime sen anlat özgürlüğü soğuk kış gecelerinde sözler veriyoruz ıssız yerlerde değişeceğini sanıyoruz herşeyin bir göç kuşusun artık kutsal ekmeklerin kana bulandığı zamanda kırmızı bir karanfil uzatıyorsun bana çok sesli bir koro yankılanıyor bin yıllık ağıtlarımda kederli bir ayin gibi çıkıyorum dudaklarından her batan güneşin bir doğuşu vardır diyor kederli şarkı çok zaman oldu bu sokağın başında beyaz yasemin çiçeklerini görmeyeli Ömriye KARATAŞ 17.02.2018 |