AĞAÇLAR GİBİ ÇOĞALMAK
Duru suların çeşmeleriydik
hışırtılı ağaçların serçeleriydik fırtına vadilerlerinin sesleriydik yağmur kuşlarının çığlıklarında aşktı yaşanan ağaçlar gibi çoğalmak seninle rüzgar kanatlı atlılara ulaşmak seninle revaklar altında oturup kitaplar okuyorum terkedilmiş değirmenlerden çağırıyorum suların sesini cellatlarımın ve kurbanlarımın haykırışları ardımda ipekten kanatlar takmış mavi kelebekler uyuyorsun senfonik masallarda a çocuk bir dağın uçurumundan atıyorum masalları umudun büyüsün diye ağaçlar gibi çoğalmak seninle rüzgar kanatlı atlılara ulaşmak seninle marazi kentlerde bıraktım keskin kılıçlarımı romantik seyyahlar peşinde bir seyrin hazzını gökten yağmurlar boşanırken gözlerin gözlerimde değildi bir yolculuk bir kent bir kitap bahşediyorsun bana sonbahar akşamlarında gömdüm yenildiğimiz aşkı avluların gülleriyle gölgesiz kuşların gökkuşağı kanatlarına mavi yasemin kokulu mevsimlere çağırıyorsun beni bekleyiş içimde sonsuz bir ölüm kıyılarımda medcezir saatleri yankılar ormanında yürüyorum yeni aydınlıklara ağaçlar gibi çoğalmak seninle rüzgar kanatlı atlılara ulaşmak seninle sur yıkıklarında incir ağaçları derin uykularda tarihin kulvarları ey savaşçı yaşamak istiyorum çırılçıplak silahların çiçeklenmesini bekliyorum kuşların fırtına vadilerinde çoğalmasını avuçlarımdan su vereceğim daha onlara gidenlerin adlarını tomurcuk güllerin baharlarına yazacağım ağaçlar gibi çoğalmak seninle rüzgar kanatlı atlılara ulaşmak seninle estetik hazları kalmadı diriltip diriltip yarım bıraktığım aşkların soğuk bir dekordu yalnızlığımız kent bulvarlarında kitapları süsleyen gravürlerde gizliydi mistik sesin asma kilitleri kırıktı kapıların bahçenizdeki beyaz güller çoktan solmuş oval pencerelerde güz sancılı kadınların bekleyişleri terkedilmiş avlular gibiydik cüzzamlı aşkın savaş yorgunu oval pencerelerde güz bekleyişlerini seyreden kırık aynalardık ağaçlar gibi çoğalmak seninle rüzgar kanatlı atlılara ulaşmak seninle sur yıkıklarında yabani otlar yasak avlularda sesinin kanatlı fırtınaları göğsünde mavi yasemin kokulu baharlar hışırtılı ağaçlarda eski fırtınalar dev gölge oyunlarına sakın girme kalbim hatırlanmayanı öğrenme sev kitaplardaki kahramanlarını mimoza bahçelerine fısılda göçebe kuşların şiirlerini ağaçlar gibi çoğalmak çoğaltmak denizlerin maviliklerini çiçeklendirmek silahları çiçeklendirmek denizlere açılan gemileri çiçeklendirmek güvercin sesli avluları yaprak dökümlerinde sevmek seni kirli bir toprağa düşmek seninle yeni umutlar taşıyan tohum gibi yağmurlu kahvelerde oturup çoğaltmak hüzünleri sessiz harflerimizi çoktan kurşuna dizdiler ayın şavkı vuruyor fırtınalı gemilere Ömriye KARATAŞ 31.01.2018 |