MİMOZA BAHARI
kutsal bir ışık gördüm gözlerinde
deli taylar gibi çoğalırken yalnızlığımız mahşer çığlıklarıydı ayrılanlar konçertosunda nidamız ey yabancı mimoza baharlarını kuşanıp senden çıktım yüzük parmağımda yeni yollar saksıları sıralanmış pencerelerin çiçekleri o kimsesiz kagir evler yaşamın ayrı bir trajedisi ey yabancı mimoza kokan baharlardan sana geldim avuçlarımda kelebekler ışığa koşuyorum alevler içinde kırlangıç göçleriyle iniyorum şehrine bir yanardağın kusması gibi seni yaşamak alev alev kalbi yaralı medeniyetler gibiyiz haritalarda kuşların cıvıltısına tahammül mü edemiyorsun kalbim ey yabancı mimoza baharlarını kuşanıp senden çıktım yorgunum yılkı atları kadar çınar ağaçları gölgesinde sakla beni uyut ürkmesin çığlığımdan revaklı avluların güvercinleri bana hüzzam şarkılar söyle vebalini al boynumdan ölümsüzlük suyunu içen ben olmalıyım elinden leyla ben olmalıyım aslı ben ferhat sen kerem sen kaf dağının ardındaki kırmızı ankalar kanadı kırık sevdalar adına küllerini yaktılar ey yabancı mimoza kokan baharlardan sana geldim Ömriye KARATAŞ 27.01.2018 |