Bir yudum zehir Bir lokma zıkkım/ Sen en çokta benim, günahımsın Yer kürede alınmış en büyük ahımsın / Beni, İçimi dağlaya dağlaya Acıyı dağıtıp tüm zerreme Sevebilirdin. Öyle hoyrat bırakmasaydın, Ellerim böyle boş kalmazdı. Oysa ben, sevdim seni İçimde acıyla büyüttüm İçim içimi kemirirken O septik düşünceler beni yerken de sevdim. Kararırken gözlerimde siluetin Dudaklarının titrekliğine şiir yazdım Keder sızdım gözpınarlarımdan Herkese fazlaydım da sana azdım Yazdım, hep susarak Sızdım, gözpınarlarımdan Azdım, kendimden bile Kızdım, gel gör ki sensiz kaldım... Uçurtmamı rüzgar aldı elimden Bilyelerimi kaybettim Topacım kırıldı orta yerinden Üzülmedim. Her sevdiğim el kaldı Umudu da kaybettim Çatladım tam orta yerimden Hüzünlendim... Yine de bir umudum vardı Büyürken göz bebeklerim Elimde resmin Dilimde ismin Bir sabah gün doğarken Kulağımda sesin... Ah şimdi olsan Sımsıkı, sımsıcak, sırılsıklam. Gördüğün gibi, Kördüğüm gibi... Ne çok hasretsin şimdi Ne çok özlem Burnumun direği sızlıyor Sen aklımdan geçerken. En çok geceleri sarıyor yokluğun Tir tir titriyor hasretin hücrelerimde Ve hep adın, bir lokma zehir Bir yudum zıkkım, güncelerimde... Belki şimdi arasan Sesini duysam Ne çok diner özlemim. Ve siner içimde bir çocuk Bir tahta salıncağa... Elleri hep umuda uzanan Ve masmavi bir ülke sabahına... Umutlanır umutlar Yarınsız sabahlara. Bir nehir kopup gelir Yatağını yitirip İçimin tortuları Dilimde birikmiştir... /sevebilirdim bir başka Yenilmeseydik aşka/ |