Güneş Sarısı Saçlarında Gri Bulutlar
/senden önce yazdıklarımın hükmü kalktı
Senli şiir yazmak için dantellenmiş kağıt Sustuklarım bana ağır, sana ağıt/ Nefesini öpmediğimden dilim hicran tadıyor Ay kesiği bir kızıllık düşüyor gözyaşlarıma Düğümleniyor kirpiklerimde gidişin Saçımda çığlaşan çiğ taneleri Sakalımda zemheri Uçuruma tutunmuş cılız bir dal yüreğim. Ki şimdi senin ay beyazı teninde Yabancı soluk alışlar Benim çöle dönmüş tenimde Damağıma yapışmış ağıtlar gezinmekte... Yağmur değildi sırılsıklam kaldığım ardında Tüm aşıklar ağladı üstüme. Ve senin güneş sarısı saçlarında gri bulutlar İçinde azalan birikintilerim Döküntülerim, bırakıp gittiğin kısa yol hikayesinde. Çıksan çıkmaz bir sokağın dehlizlerinden Yüzüne bakılmayacak kadar kirlenmişsindir Anlarım! -aşk kokan dilde kalan diş izlerinden, kirlendiğini- Ve benim düş kurduğum sevda Beyaz, ak pak, pamuk tarlası yüzümde . Sen şimdi balkonunda Islak bir şiir kurutursun Yüreğinde zindan kurup aşkımı avutursun Ah öpülesi saçlarında ellerim tutsak kalsa Oysa ben seni beyaz gönderdim Her yanı kedere bulamak niye? Bırak rakı bardaklarına deniz dolsun şimdi Tuzlu göz yaşım gibi Hatıram kalsın... Ardım sıra gel Ayak izlerim aşkın gölgesi Gel ayrılığı yollara gömelim ayrılığın Allah belasını versin Ellerimi tut Tut ellerimi b e r a b e r ö l e l i m. |
Kalemin susmasın
__________________________Selamlar