Ay sunaklardan süzül içime güneş ayrık geceden
/Güneş ayrık geceden
Ay sunaklardan süzül içime/ Bir jilet kesiği gibi bırakıp gittiğin ruhumu iyileştirmek istiyorum Dilimin ucunda zehir zıkkım bir tat gibi kalan yokluğunu da Altı ay geceyi yaşayan kutuplular gibi bıraktığından beri Üstelik güneşi bir huzme ara sıra maltada gören mahkumlar gibi Kala kaldığım günden beri Tuz basıp geçiştirdim yokluğundan arta kalanlarımı... Taze bu yara bıraktığından fazla Her gün geçer umuduyla Her gün daha heyecanlı Her gün daha biterek... Ama geçmeli bu sağalmayan acı Her gün içimde ihtilale yeltenen bu duygular tükenmeli Beni ele geçirmeye çalışan bu bitmek bilmez hüzün gitmeli Bu onulmaz acı damarlarımdan çekilmeli Kala kalmak ve bir şey yok gibi davranmak Ahmet Kaya şarkısında güzel “kendine iyi bak beni düşünme” kadar kendincil olma ne olur Sana ihtiyacım var İyice beyaza bürünen saçlarımdan Ve sakalım da ki acılarımdan öp önce En çok onlar yarenlik etti yokluğunda ki gecelerde Bir durakta dinlenmiş, son yudum sigaramı çekmişim Ayaza keserken sabaha karşısı çiğ düşmüş üzerime Desem ki; bu çiğ değil biliyorum Altında kaldığım ve nefes alamadığım yönümü yitirdiğim bir çığ Desem ki; son bir kaç dakikamı yaşıyorum hiç abartmam Bilirsin ki sen de şefkatle ve gülerek gözlerine baktığım günler Ellerini öpe koklaya sarıldığım dünler Uçurum kenarlarında hayata tutunmuş bir ağaç gibi Biraz mağrur Biraz mağdur Biraz sensiz bir nisyan sabahı Ve güneşe ilk çıkışım sanki üç yılın ardından Gözlerimden öp beni Hadi yanaklarımdan, alnımdan Sıkı sıkı sarılıp kemiklerimi kırarcasına Günaymış bir sabahla gel bana... 09.08.2021/ Bursa |
Daha nicelerine inşallah.
Selam ve saygılarımla.