İzmir'de Öldüm
Aşk yüze atılmış bir faça gibi derin bir izdir...
Bir yanı aşk, bir yanı özlemdir İzmir... Üstümde yapış yapış nem Sarı ve iyotu tenimde kavuran, Sonra ufukta kızıla dönen güneş Kan davası var belli ki Gün İzmir’de kıpkırmızı batıyor. Dilime batmış çupra kılçığı Sözcüklerimi acıtıyor. Kendime kızıyorum. Kelimeler büyüyor dilimde Şiirler geçiyor gözbebeklerimden. Masada kanayan sohbetler Birazdan iki ayrı yakası olan bu kentte Özlem yudumlayacağım. Kaç kabuk bağlamış yarayı deşeleyip Kan revan düştüm akşamın içine Keder tohumları ekip içime Sözcükleri eşeliyorum. Biter, adına ölüm dediğim bu yokluk Geçer, intiharın eşiğinden cesedim Ve senin aşk bildiğin ellerim Solgun bir gül olup düşer toprağa Kendi cesedimi kaldırdım boylu boyunca uzanırken Yaralarıma baktım Acılarımı sardım Sevdim kendi ellerimle kendimi Sardım ellerimle benliğimi Kendime kimse kaldığımda anladım Susmak, intiharın diğer adıdır Dilinde ezgisi hayatına eş bir türkü varken Susmak, aptallıktır Susmak... ... Ayrı yazılan ayrılıklar Bir yazılan kaderler gördüm. Hep yazılan kederler. Bir de bir birine denk düşen insanlar Bir birine denk düşmeyen seviler Cinneti ömrümden geçen hayatlar Gözlerime kurulan sehpalar bir de En çok dokuz milimetre çapında yaralar İçerde en derinde sancılar, gördüm. Ve martılar çığlık çığlığa bir senfoni eşliğinde. İzmir’de öldüm. |
İzmirin dağlarında çiçekler açar...
Beğendim...
Şiir karın doyurmaz ama gönül doyurur…
.................................................... Saygı ve selamlar..