Sırat/Üstelik sen sadece sırattın Kıldan ince aşkına tek gönüllü surattım/ Bir vedaya takıldı yüreğimde depremler Artçı sarsıntıları yıkıntıdan saymadım Doğrulabilseydim bırakıp gittiğin yerden Koşmayı öğrenirdim bu emekleme talimlerinden Huzuru yok soluk alış verişlerimin Bu hırıltılı nefesler darlıyor geceleri Uykuların kan çanağı, sensizlikten başka bir şey değil Gelirsen özlemler son bulur Gelirsen ihtilal olur Gelirsen ihtimal olur Gelirsen bu şiddetli deprem de durur Gelirsen kokuna aşina benlik kudurur... Mıh gibi çakılmış aklıma yorgun ismin Yangın yeri içim, elimde bir bidon benzin Yenilmişim, üstelik bir savaşa meyl etmeden... Uzayıp gidiyor ölüm aramızda bir yol misali Koşar adım ölüme gidiyoruz ayak birliği ile Zaman geçmiyor aslında Ömür bitiyor, ayrı nefeslerin gölgesinde Ayrık otu sarmış gönlümüzü Ve bahçıvan dahi olamamışız kendimize. Bir resme ne kadar uzun bakılabilirse o kadar uzun baktım Sonra bir an yüzün buğulandı O tel tel saçların kaybolmuş birden Gözümde biriken yağmur tanelerinden Seçemedim yüzünü sen miydin o gerçekten Uğruna uykulardan uyanıp Mide krampları çektiğim... Gülüşün değişmemiş mesela Karşılaşırsak bir gün sıratta Gülüşünden tanırım seni Gülersin elbet çünkü; Cennettir tüm meleklerin yeri... 12.03.2024/ 22.06.2024 -Bursa Mehmet Avcı |
Çok beğendim
Tebrikler şair