13
Yorum
48
Beğeni
0,0
Puan
2132
Okunma
Sesimin tınısına kuşlar konar
Gelir oturur içime yanık bir sevda
Çiçekler neden açar ve neden solar?
Nedendir mendilimdeki mavi lekeler?
Bir haykırışın ucundaki düğümdür şimdi sevmek!
İçimdeki kördüğümü kim çözecek?
Suyun akışına bırakırsın bazen c’anını
Bazen silik bir görüntüdür anılar
Göğsündeki kafeste mahpus yıllarca!
Sen nereden gelirsin?
Nereye gideceksin?
Kim bilecek!
Hepsi hepsi bir rivayet!
Uzun bir hikayenin konuğuyduk oysa
Ben ve gölgem
Kimleri ağırladık, kimleri uğurladık...
Dar zamanlara sıkıştırılmış,
Yenik çehreler arasında
Unutulmuştuk, unutmadıklarımız tarafından!
Zulm dediğin nedir ki?
Yazıp yazıp beğenmeyip
Ve buruşturup attığımız şiirler gibi
Atılmak değil midir bir kenara?
Saçlarımın arasında iğdiş edilmiş yavşaklar
Tırnaklarım kanatır saç diplerimi
Talan bir masalın ay yüzlü perisi bakar
Geçmişin viran kapısından
Godot’yu beklerken durur tüm saatler
Yaşam dediğimiz,
Sonunu bildiğimiz bir oyundan ibaret!
Sesimin tellerine kuşlar konar
Kuşlar ki en kıskandığım canlılar
Böyle umutsuz yazarken bile
Sesim daima umudu muştular!
Beni duyuyor musun-uz?
17:30/ 19.11.2017
Sevtap Kaya Nurgönül