6
Yorum
29
Beğeni
0,0
Puan
4102
Okunma
geçtim
kimselerin kimsesi olmaktan
yıkılmaktan, yıkmaktan
yakılmaktan, yakmaktan
küllerimden doğmaktan...
geçtim
acı sular içinde boğulmaktan
boğmaktan anılarımı
ciğerimin dibindeki sigaranın dumanı gibi...
var sayılan umuttu en büyük habis
içerimde tüneyen hücrelerime
geçtim
tırnaklarımın içlerine doldurduğum,
yığınla pislikten
saçlarımın köklerine yerleşmiş kirlerden,
artıklardan
geçtim
kendimden, dünümden, bugünümden..
lağım çukurlarından yayılıyordu,
aşkların kesif kokuları
çocukların gözlerinden yiyordu kuşlar
umut kırıntılarını
duru durağı yoktu talanların
geçtim
envai acılardan
yokluklardan ,yoksulluklardan...
şehirler geçtim
boyut atladım kimi zaman
insanım dedim her defasında
aynada bakarken
yağmur gözlerimle kendime
kara bulutları araladım
bir tutam mavi gökyüzüne
geçtim
denizler,dağlar,gökler boyu
sevgisizlik tarlalarından
arşın arşın, adım adım,yol yol...
geçtim
camları kırarak
duvarları yıkarak
parmaklıkları yok sayarak
hepsi ve her şey
özüme varmak içindi
bulamadım kendimi!
geçtim
k’ayıp ilanlarından!
sırra kadem basan,
avuntusuz aşklarımdan
geçtim
canımdan, canından, dünya malından
and olsun ki iki gözüm
senden de vazgeçtim!
-bir kış ürpertisi şimdi yüreğim,
yerle yeksan kar fırtınası!
24-25 Aralık 2016
Sevtap Kaya Nurgönül