14
Yorum
59
Beğeni
0,0
Puan
2423
Okunma
Kalabalıktı yokluğun hep
Ve uzuncaydı yollar
Varmak İçin sana
Tüneller kazıdım tırnaklarımla
Etimi acıtan
Ruhumu kanatan
Bir düş ağrısıydın çok defa
Anlattığın masalların
Mutlu bitmiyordu sonları
Ya ölüyordu baş kahraman
Ya da değneği kırılıyordu
Bana benzettiğin perinin
Sana varmak İçin
Kendimden çıktığım yol
Uzadıkça uzuyordu...
Labirentler çiziyordun
Beynimin kıvrımlarına ve
Adressiz mektuplar bırakıyordun
Kalp odacıklarıma...
Kimdin sen?
Neydim ben?
Cevapsız sorulardan
Mülakata alınmış bir talebe masumluğundaydı saflığım...
Ah be gözüm
Ah be ritim bozukluğum
Ah be paniksiz atağım
Ah be ah işte!...
Geç kaldın diyorum sana ermişliğime
Sona erdiğimde ise hiç gelme!
Hem üzülmek ne ki?
Kahır mektupları d’okuyorken her gece
Çarşafıma ve yastığıma...
Kalabalıktı yokluğun hep
Ve uzuncaydı yollar
Olmak için sende
Çiy tanelerine şiirler okudum
Her şafak içim ürpererek, üşüyerek
Buharlaşıp sana ulaşsınlar diye...
Mavi bir mendile işlediğim adını
Göğsümde taşırım halâ
Alfabesi sükut olmayanlar
Okuyamazlar korkma!
Bir ben bilirim muradımı
Bir de sessizlik...
Sensizliği ise hiç sorma!
Ezberimde...
Yazmayacağım...
23:57/ 3 Eylül
Sevtap Kaya Nurgönül