4
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1208
Okunma
Bu kaçıncı yanılgım düş boğumlarında
Düşlerinden düşmekten yorgun bir savaşçıyım artık
Hayra yorulmayan rüyalarının
Ve ihanet içindeki inançlarının
Kâhini olmaktan usandım...
Usandım kendimden de
Düşüp düşüp kalkmaktan
İnadımdan, direncimden
Her dibe vuruşumda
Yeniden doğrulup
Tekrardan emeklemekten...
Olmuyorsa bırakacaksın diyor hayat açıkça!
Ben halâ üsteliyorum
Ben halâ didiniyorum
İç sesim küfrediyor ayan beyan en sonunda kendime,
Hay senin de! devrimciliğinin de...
Süslü kelimeler karın doyurmuyor biliyor musun?
Ve biliyor musun?
Şiir yazmak da tedavi etmiyor müzminleşmiş yaraları,
Kangren olmuş sevdaları!
Varsa mangal gibi yüreğin?
(Ki ben, benden gayrısını daha görmedim!)
Çıkıp haykıracaksın meydanlarda dahi!
Sevdanın en hastalıklısı korkak olanıdır
Ve kaypak olanı sevdalının, bırakıp kaçılmalıdır...
Gece dayanmış gene kemiğime
Gün ha doğdu ha doğacak!
Yatıp zıbarsana diyor dışarıdan gelen köpek ulumaları
Nefesimde serhoşluk
Nefesimde meyhoşluk
Nefesimde ağrılı bir hırıltı!
Nefesim ki,
Şahittir her gece öldüğüme...
“Ulan!”diyor gaipten gelen bir ses
Çok inanmıştın bu defa yine!
Dindir artık inanmışlığını
Ve uyut içindeki bu kör, sağır, dilsiz
Bela sevdayı!
03:33/ 25 Eylül
Sevtap Kaya Nurgönül