Bir Bulut Bu Kadar Ağır Olur mu
ne zamandır okşayıp altın çıkarıyor saçımdan
beklentisi ölümden sonrasına ait fokurdayan beyaz bulut bir bulut bu kadar ağır olur mu karanlık uykunun hiç uyanmayan sevinci aydınlığa ulaştıkça mutlu oluyor sanıyoruz kimsenin içi bu güzel günün farkında değil kokular konuşup mavi çatılara ilerliyor aşk ağzını ilk açtığında çiçeklerle büyülenmiş dalları göğe doğru şımarık beyaz yerlere yuvarlanan sevinçli bir çocuk oluyorum dudaklarımda ki aşkın büyülü öyküsü uyuya kaldığımız sarı buğdaylar her şey şakalaşıyor sanki benliğimizle içimiz ilintili suda gezen kayıkların hüzünlü şarkısıyla ne olur beni açık denizlere kavuşturun yeni kıyılara doğru bir umut yorgun dudağımı öpecek samimi anılar arıyorum. |