MARTILAR UYURKEN (5)
’içimde bir çocuk gülüşür
seni gördüğüm günden beri’ ’Henüz sen yokken mısralar günlerin sırtında birikiyordu bir bir Yalnızlığım bir hikayeydi Ve ben o hikayenin küçük bir kahramanıydım Mutluluk gözlerimi kapadığımda gördüğüm rüyalardan ibaretti Kargaşalı günler yaşardım hep Burkula burkula zaman akardı geceye Mevsimlerin ruhunu dizelerime üflerdim yüreğimce Lakin en çok şubatı severdim O soğuk pazar sabahı Nasılda ısıtmıştı gözlerin içimi bir bilsen Henüz on sekiz yaşındaydım Baver Gençtim yani Senin de şakaklarına kır düşmemişti henüz Dur hemen asma yüzünü on iki sene önce Şimdikinden küçüktük ya hani Sen kalbinin üstüne düşmüştün Bense elimi kalbine koymuştum Yıllar geçti Sanki hala kalbin avuçlarım da duruyor İşte o günden beri içimde bir çocuk gülüşüyor’ Baver bu mısraları gördüğü rüyadan sonra Gün aydınlandığı vakit Gülizar’ın mezarına gideceği an Kapısına bırakılan küçük sandık içinde bulduğu günlüğün son sayfasından okuyordu Baver perişan bir durumda Gözlerindeki yaşlara bir kimse avuç açsa Göz yaşları o kişinin avuçlarını yakardı elbet Beş yıl önce kaybetmişti Gülizar’ını Yıllarca yasını tutuğu kadının hiç görmediği sözlerini okuyordu Gülizarın kokusu tap taze O küçük sandığın derinlerinden değiyordu burnuna Bir adam hıçkırarak ağlar mı demeyin Bir adam sevmişse eğer Küçük bir çocuktan daha güzel ağlar Bu güzellik elbette seven bir kalbin kirlenmemiş halidir Baver bunun bir örneğiydi Bedbaht adam Köhne evinin eşiğinde yığılıp kaldı Saatlerce gözlerinden yaş döküldü Fakat anlamadığı bir şey vardı Kim ve neden ölmüş bir kadının günlüğünü kapısına bırakmıştı Birden Baver o yıllar önceki kazanın hayalini gördü Hayallerinde henüz taze eskimemiş Ve hiç eskimeyecekmiş gibi hissetiren o bedbaht günü hatırladı Yıl 17 ağustos 1999 gece üç sularında Baver ve Gülizar bursadaki evlerinden istanbula gelmişlerdi Beşiktaştaki evlerine dönerken depreme yakalanmış Ve araçları denize uçmuştu Baver araçtan sağ çıkmayı başarmıştı Fakat Gülizar onca aramalara rağmen ne ölü ne de diri bulunamamıştı Baver aylarca denizden çıkıp gelecekmiş gibi sahilde beklemişti En son umudu tükenince bursaki evinin bahçesine tüm hatıralarını gömüp Ve her gün hatıralarla dolu o mezara gidip onun için dua ediyordu Şimdi Gülizar kokan bir sandıkla Bir başına kapı eşiğinde acılarının dirilişine dayanamıyordu 5. bölüm sonu devam edecektir ferit karasu |
Gönül dostu; Çok güzel duyguları dillendirmişsiniz...
Kutlarım...
............................................ Saygı ve Selamlar..