Pencerendeki buğubak tek kişilik bir gecenin yokluğunda karşılıyorum sensizliği ayyaş zaman siyahlığın avuntusunda üzeri yıldızlarla örtülü sokaklar. **** sessizliğimin namlusunda pencerendeki buğu seyrediyorum mermi hızında çarpan özlemini uzatabilsem yanağının ay ışığına dokunabilsem hasretine susar vaktin içinde bir daha konuşmamak üzere Hasretler **** tutuştururken yüreğimin dinamit fitilini bilge sevdan Eylül yapraklarının sararmasında ihtilaller bağırıyor köz yıkıntısı kentlerimde kelebeklerin bir günlük aşkları başlıyor dumanların ağır vebali havalanıyor acılarımın ülkesinden.. ***** martı susmalarını yıkarmısın hala diriliğini kaybetmemiş saklı gülüşüm de ılık ılık bakarmısın göz ucu şafağından gözyaşından yazılan mısralarıma **** her köşe başına yığılmış eflatun yüzlü Eylül yalnızlıklar kaldırımlarında yok pahasına öldürülmüş hayaller ve cinayetler ezberleyen fuhuş sancılarında ruj lekeli kimliksizler. **** şimdi ayaklanmış duygularım her sola çektiğimde irili ufaklı korkular geçiyor ıslak cümlelerden dalgaları dövüyor şarap şişesi kırığı savruluyor heceler geçiyor harfler saçlarıma değiyor hissettiğim içtenlikler. **** omuz dağlarımda uykuya dalıyor başın yalnızlığıma sarılarak yalnızlığıma susuyorum demlenmiş karanlıklarda gecenin parmak uçlarında artık trenler çoktan terketmiş garları tutuklanınca gözlerim en çok seni görmeyi özlerken...Ali ALKIS |