OLURBazı gün dünyaya bakıp bakıp da, Ağzıma sövgüler geldiği olur. Ahvali kafaya takıp takıp da, Aklımın dağlara yeldiği olur. Yanılıp iki laf etsem biriyle, Siyasetten açar, döver diliyle. Hırsız derken sanki görmüş gözüyle, Yüzümün acı acı güldüğü olur. Atadan ne varsa yemiş gizlice, Dememiş kardeşler haliniz nice? Hacca gitmiş bir de sanırsın hoca, Sakalı göbeğe saldığı olur! Çarşı-pazar hali içler acısı, Çürük çarık ardı, önde irisi… Hele hesap sorsun şaşıp birisi, Dayak yediğiyle kaldığı olur. Ne kadına özen, yaşlıya saygı… Öyle bir oturur, bir eksik yaygı! Kalmadı kimsede nezaket, duygu, Bu yüzden gözlerin dolduğu olur. Hayvan severliğin ölçüsü kaçtı, Ya kedi ya köpek sevenin kastı! Ekonomik ürün, yalnızlık dostu; Çöpteki insanı sildiği olur! Düğünde gösteriş, borç ile caka, Bülbül diye alır, bir bakar saka! Beyimiz evlenir, kavuşmaz yaka, Darlığın evleri böldüğü olur. Kutu kutu evler betondan kafes; Balkon da olmasa, alınmaz nefes! Komşuluk kalmadı, kim kime herkes; Kapının tüp için çaldığı olur! Beş-on kişi var yok, gelen yakını, Beş-on da cemaat olsun yekûnu! Dağ başında mezar bekler sakini, İnsanın kimsesiz öldüğü olur! Dert bu kadar olsa, razıyım yine; Kara haberlerle başlarız güne, Aç-yetim çocuklar, ağlayan ana; Ah, insanın saç-baş yolduğu olur. |