Bir Ölünün Elindenbir ateşin alevinde yanıyordu bir mutluluk bir yaşam bir özlem ve bir umut çırılçıplak bir cesettim üşüyordum kan kaybından ölmekten beterdim yürek-sizdim utangaç bir şiiri kokluyor-dum yaprak dökmesinden korkuyordum solmasından korkuyordum nefesimle kokluyor-dum avuç içimde saklıyordum bir umudu saklar gibi yağmur yağsın istiyordum ama içimde nehirler coşmuştu sel almış yüreğimi boğulmak üzereydim belkide ölmek belkide en güzel ölmek bu olsa gerek bedenim ölü ruhum ölü gözlerim, hislerim, tenim ölü sanki yüreğimde bir lanet vardı laneti çıkartmaya çalıştıkça canım yanıyordu etimle tırnağım arasına sıkışmış yüreğime ateş düşürmüş kocaman bir lanetti bu gizlendiği yer sır verdiği acı sır gibiydi toprağa düşen bir yağmur damlası kadar yalnızdım milyonlarca damlanın arasında milyonlarca kez acı çekiyordum her toprakta bir çiçek boy verir her çiçek bir şiirde güzeldir mavi bir gökyüzünü laciverde boyadım içimde bir ceset maktulünü arıyor sırtımda bir el yüreğime kurşun sıkıyor şimdi senin canın acımasın diye ben kendi canımdan vazgeçiyorum belki bir gün bir şiirde karşılaşırız ve orda bir ölünün elinden tutarsın kim bilir ibrahim dalkılıç 18/07/2017 23:46 izmir |