Ellerimden Tutbazen bir şiiri sen diye okuyorum bazende bir şehri sen diye adımlıyorum sanki yasak bir şiirden geçiyorum terk edilmiş bir şehirde seni arıyorum karanlık bir zamandan geçiyorum ne sen varsın bu şiirde nede bu şehirde ben varım bazen seni çok özlüyorum bazende çok nefessiz kalıyorum boğazım düğüm düğüm oluyor gözlerim yağmur olup akıyor sonra sırılsıklam ıslanıyorum bir serçenin ürkekliği üstüme siniyor ve ben çatlamış bir toprakta kuruyan bir karanfil dalıyım toprağı kuruyan bedenime sarılıyorum içimde binlerce sen var içimde milyonlarca kez seni seviyorum ve milyonlarca kez sen yoksun ben santim santim eksiliyorum şimdi içimde bir çöl rüzgarı kimliksiz seviyorum seni dilimde papatyanın son çırpınışı ve bir kelebek ömrü kadar suskunum yüreğim kırılmış bir cam parçası seni andıkça içime batıyor yalnızlığım en çok gökyüzünde bir buluta sarmışlar beni yıldızlar seyrediyor çaresizliğimi ve gri bir bulutun ağlaması içindeyim sonra kalbime sarıyorum seni kalbim ne kadar sen d/olmuş ne kadar seni içine iltica etmiş ve ne kadar kendine mülteci kalmış kalbim kalbim bir karanfilin titreyişinden öpüyor seni bir diken kanaması içimde ve binlerce özlemden geldim sana bu gece milyonlarca kez seviyorum seni hiç duymasan da hiç görmesen de kalbimi kalbimle sarıyorum seni kalbim gri bir bulutun arasına sıkışmış bir yıldız gibi kaldır başını bak göğe bak nasılda seni seviyor içimde illegal bir şiir var kalbimin sınırlarını ihlal ediyor yine hadi can içim saçlarını ört yüzüme seni milyonlarca kez saçlarından seveyim içimde kimsesiz bir çocuk var yine bana bir çocuğu sever gibi sarıl sonra ellerimden tut sıkıca Bu şiiri birlikte yürüyelim çünkü bu şiiri sensiz yürüyemem ibrahm dalkılıç 21/06/2017 23:15 izmir |