LİMON ÇİÇEKLERİ
annem limon çiçeği kolonyası ile karşılardı beklenmedik misafirlerini
güneydeki bir rıhtımda yelkenini mavi denizelere açan bir denizciyi bekler dururdu durmadan taş plakta dönenip duran alaturka şarkılarla annem gecikmiş bir mayıs yağmuruydu yaz bahçelerinin çiçeklerinde hatırların masumiyeti hicran sokağının şarkılarını söylerdi yer çekimli aşklarla beklerdi hoyrat denizci sevgililerini gecikmişti yalınayak bir şiire aşka tutkuya akdenizin yabancı melisa çiçeklerine grapon kağıtları gibi renk renk açılıverirdi çocukluğum limon ağaçlarıyla süslenmiş bahçede annemi görünce ılgıt ılgıt esen rüzgarlar uzak şehirlerin mektuplarını getirirdi van gogh gibi kardeşim teoya mektuplar yazardım yatılı öğrencilik günlerinde acı şaraplarla konstantin simonov şiirleri okurdum akdenizde açtı mı sevgilerin en durusu annem limon çiçekleri hür ferah ümitli bir şiir gibi gelirdi annem limon çiçeklerinin kokusuyla beklediği denizci uzak koylarda zakkum har defne sararmış bodur maki yalnızlığım nasıl da büyüdün böyle limon çiçeklerinin arasında boynu bükük bir limon çiçeğiydi annem yelkeni alabora bahtı sonbahar sarısı ne zaman ulaşırım bilmem senin iç denizine dudaklarıma limon çiçekli bir yalnızlık konduruyorum takvimler değişsin istiyorum bir türkan şoray filmiyle dönmek o eski sinemalara geldiğimde limon kokulu bahçene yoktun anne soğuktu ve yağmur çiseliyordu akdenizin pencerelerine Ömriye KARATAŞ 20.06.2017 |