Sofiaya gündüz masalları
Biliyor musun Sofia
Dün bütün mahalle intihar etmeyi düşündük yemedi Kuş sürüleri geçiyordu göğümüzden onları vurduk. sonra diyorsun ne bekliyordun ki Sonrası iyilik güzellik mahalle dediğimede bakma sen üç beş oda dört beş piç iki yosma üç kedi bir kara köpek hepsi Hadi saçlarımızı kazıtıp kafa derilerimizden kemer yapalım Şöyle güzel kemerler ışıl ışıl ve pahalı ye kemerim ye deriz zevkle. Şehrin bütün caddelerinde yalın ayak dolaşabilirim bugün ve yarın. üzerime bas bas ve geç Birbirine paralel milyonlarca çizgi çiziyorlar sen siyahsın ağzın kızıl ve saçların mavi pembeleşen yerlerinde var elbet kısık ateşte beş dakika tam karşılıklı susulmalıktır şimdi hava. Senin ellerin ayaklarından önce mi başlıyor yoksa gözlerimin önünde bile bile mi yapıyorsun bunu . Salın da git salında gel evet işte tam orası biraz daha sert ne iyi gelirdi şimdi kaşınan sırtıma ellerin Boşlukların boşluklarıma değiyor ya adını unutuyorum adımı unutuyorum zaptiyeler geliyor onlarda emir kulu çakıyorlar ağzımın ortasına iki tane. Tüm emir kullarını toplasan bir kuş etmez be Sofia Kün feyekün denildiğinden bugüne Adını unutanlardan gelmemiştir kötülük. Balkonda yeni yıkanmış elbiselerin balkona çık yalın ayak çocuk sesleri biriktir bana yazar gönderirsin bir ara. Balkona çık yalın ayak kuş sesleri biriktir bana, Balkona çık yalın ayak içlenirsen eğer bir türkü söyle içine yağmur kat . Sonra ölürüz henüz hazır değilim buna vallahi billahi ölürüz... |
bir şiir yeter hepimizi öldürmeye belki. belki ama...