Sofiaya gece masalları
Kuş
üç kış uçumu daha ömre sahipti bedeli ödedi kanadına asıldı çocuğun elleri sapan sapasağlam Kuş üç kış uçumu güzeldi vuruldu... Çiçekli elbiselerin yara sakladığı nerde görülmüş Elinde bir haziran oradan oraya koşuyorsun Ayak üstü olmaz yaşamak Ayak üstü ölümez bile Sofia... Ben kaç kere Kuşa ve göğe anlam yükleme demedim mi sana. Biri vurulur öteki kararır Dilinde bir yara peltekleşir bunca sevda. Zulmünü alan çıksın kasıyor memleket dünya aynı dünya hırıltılı,pis ve kindar yosma... Ellerin Sofia ellerin bir çocuğun başını okşuyor ve güzelleşiyor ya şehir işte bu düpedüz yalan Benimkisi hamallık senin ellerini taşıyorum oradan oraya. Ellerin gözlerin oluyor gözlerin çoğalıyor binlerce göz buda düş. İki sokak ötemiz kavga kin yara. Canına yandığımın çoğrafyası ne uzalıyor ne kısalıyor her daim kanıyor. İçimden daha doğrusu içimizden ölmek geliyor Söylesene Ruanda da kapkara derili bir kadın olsan da gülermiydin böyle Uzat göğsünü sütün de siyah mı Sofia... Ağzım bozuk bugün yarına da sonraya da ben söverim anasına avradına yüzün mü kızarır Sofia yüzün ne güzel hüzün gibi... Çiçekli elbiselerin yara sakladığı nerde görülmüş. Kuş üç kış uçumu güzeldi Sofia ya sen . Milyonlarca kuş etmeyi nasıl başarıyorsun göğsümde... |
Kalemin susmasın
_________________________________Selamlar