İHTİYARLAR
İHTİYARLAR
İhtiyarlar... ihtiyarcıklar... Salaş bir kahvehanedir meskenleri. Soba başını tutarlar her daim, Kıçlarına eziyet çektirirler tahta iskemlelerde, Uyuklarlar ara ara; Bazen utandırır Burunlarının dizlerine damlaması. Sonra yine uyuklamalar... Bozmasa sessizliği, Ara ara kahvecinin demli çay servisi, Bir de sobada yanan odun çıtırtısı, Pinekleyecekler kendi kendilerine öylece. Ölümü beklemek denmezse de, Amaçsız, öylesine bir bekleyiş onlarınki. Ikına sıkıla sohbet ederler, Maaş kuyruğundaki eziyettir ana konu, Bir de düşük emekli maaşları. Dahası hükümetler kurar, Hükümetler yıkarlar. Ara sıra hınzırlıkları tutar, Başlarlar çekiştirmeye Komşunun kızını, gelinini. Hızlarını alamazlar yine de; Bu kez de avrat yakıştırırlar, İçlerinden doksanlık birine. Takılmalar... gülüşmeler... Minareden duyulunca yanık bir sela, Çöker bir karamsarlık! Ölüm korkusu sarar ihtiyarları! Böyle sürdürürler uzatmalı ömürlerini, Köşe başı kahvehanenin ihtiyarları. Ömer Adar-2017 |