Anadır dilinde ahalinin,
Sadık yardır sazında sözünde ozanın
Anadolu’mda toprak.
Dönmez dili köylümün,
Torpağım der.
Bazen de kara topraktır dilindeki,
Karamsarlık ve acı çağrıştırır.
Açar kucağını toprak,
Dirisine, ölüsüne beni ademin.
Yuva olur
Bitkiye, böceğe, kurda, kuşa...
Sert, taşlı,
Çukur, engebeli,
Fark etmez hiç;
Korunur,
Kazılır, bellenir, çapalanır,
Gübrelenir,
Sonra ekilir, dikilir...
Büyür, gelişir fidanlar,
Koca koca ağaç olurlar;
Üç, beş yıl sonra.
Domates, biber, patlıcan olur
Kısa sürede
yeşil fideler.
Soğan, sarımsak, patates verir
Toprağa atılan tohumlar.
Yetiştikçe zerzevat,
Olgunlaştıkça meyve;
Mutlu olur yetiştirici.
Besler önce aileyi,
Sonra da köyü, mahalleyi, şehri...
Para kazanır karşılığında.
İstemez hiçbir karşılık
Toprak ana.
Hep verir, verir...
Bıkmadan, yorulmadan!
Cömertçe!...
Çiçek açar bitki,
Meyveye dönüştürür,
Sonra olgunlaştırır.
Döl olsun,
Soyu sürsün diye
Döker nihayetinde toprağa;
Teşekkür eder gibi...
Devreye girer insanoğlu,
Çomak sokar
doğanın düzenine;
Çalar meyvesini bitkinin,
Alıp götürür!
Tıpkı arıdan, tavuktan,
İnekten, koyundan
Ürününü aldığı gibi...
Toprak sunmaya devam eder ama,
Türlü türlü ürünü, nimeti.
Teşekkür etmeyi unutsa da insan...
Ömer Adar-2020