ÖMÜR DEDİĞİNÖMÜR DEDİĞİN Ömür dediğin ne ki; Geçti geçecek... Son çeyreğine bastık işte. Oyalandık sadece, Ara sıra yaşanan güzelliklerle. Aldırmadık kesik yemelerine, Arkası gelecek sandık. Güzellikleri kalıcı, Acıları geçici sandık. Ama terk etmedi bizi acılar. Heyhat! Abone olduk. Ömür denilen yolculuğun ilk basamağıydı çocukluk. Ana, baba, öğretmen hükmetti! Onlar çizdi rotamızı. Bazen sevgi, Bazen itip kakmaydı yaptıkları. Hırpaladılar da... Yatılı okullarda sefil düştük. Fırtınalı bir gençlik vardı sırada. Bir miskal sevgi, Daha çok da sevgisizlik, Parasızlık da cabası! Yasaklar vardı hep, Giyimde, kuşamda, Saçta, sakalda, Fikri beyan etmede... Yasaklar... yasaklar... Neler yaşadık, neler... O kısacık ömürde, Evde, işte, okulda Hep yanlışlar... yanlışlar... Ezberle doldurulmuş bir müfredat Ayrıntılarla dolu, Gereksiz ve önemsizdi hepsi, Faso fiso cinsinden. Kah kurbağanın dolaşım sistemi, Kah sivrisineğin iç yapısı. Sonra sınavlar... sınavlar... Stresle geçti koca bir gençlik. Duyardık adını tatilin, Aileye yardım demekti, Tarlada, bahçede, ahırda. Yoktu başka anlamı. Hep stres! Hep yorgunluk... Gençlik çocukluğu arattı. Ömür dediğin süreçte! Yoktu yetişkinliğin de farkı, Çocukluktan, gençlikten. Yükümlülükler hep ağırdı. Aile geçindir, Çocuklar büyüsün, İyi okullara gitsin, Hayata atılsın, İşleri olsun, Evlensinler, Çocukları olsun. Yine bitmedi, Akrabanın cem’i cümlesi, Yakın, uzak... Yükümlülük getirdi omuzlarımıza, Maddi, manevi... Ömür dediğin ne ki; Kısacık. Ya hedefler? Onlar büyüktü, Çok büyük! Birine ulaşınca, Yenisine geldi sıra. Meslekte ilerle, Kariyer yap. Yetmedi, Al... al... al... Daha çok al. Ev al, Yazlık al, Araba al. Bitmedi, Ne istekler, ne de ihtiyaçlar. Ömürse; Bitti, bitecek... Ömür dediğin, Ne ki, Tatsız tuzsuz bir serüven! O biter, Tasası bitmez! Ömer Adar-2017 ] |