KÖYÜMDereler akar her yerinden, Sularını ikram eder gelip geçenlere, Serinlemek için dalıverir çobanlar, Elleriyle balık yakalar çocuklar. Dağlık ve tepeliktir her yanı, Yeşil renginin en güzel tonunu sunar gözlere, Kekliklere, çulluklara yuvadır, Köyümün gür meşe korulukları, İçinde tavşanlar koşuşur, Oynaşır sincaplar. Gölgesine davet eder, Koca bir meşe ağacı. Kim bilir gölgesinde Kaç nesli serinletti? Kovuğunda bir çift güvercin sevişir, Gövdesine tırmanır milyonlarca karınca Hacı leylek kurmuş tepesine yuvasını, Tık tık eder durur sabah akşam, Yükseklerde kartallar kanat çırpar, İnek leşine gelirler, Yalçın kayalıklardaki yuvalarından. Vahşi bir kurt kırmıştı, dün akşam. Bu kış yine aç kalacak! Küçük bebeleri komşunun. Bir acı çığlık yankılanır! Murat vadisinde. Kara tren vurmuştur, Bir diğer komşunun ineğini, Murdardır diye dokunmaz garibim, Etine, derisine... Öyle öğretilmiştir İslamın kuralı, Kısmetten çıkmış bir kere, Kurda kuşa yem olsun. Ölen babamın hayrı olsun. Der gönlü zengin, Kendi fakir köylü. Ömer Adar -2016 |