ÇAY TOPLAMAÇAY TOPLAMA Şu çay toplama yok mu! Nice türküler yakılmış, Yanık yol havaları söylenmiş Çay toplanırken. Nice horonlar tepilmiş, Nice maniler söylenmiş Festivaller düzenlenmiş çay toplamaya. Nice aşklar orada başlamış Orada bitmiş Bebeler doğmuş çay bahçelerinde. Kimi yetişmiş büyümüş, Çay toplamaya işçi olmuş. Kimi göçmüş gitmiş, Henüz yaşına basmadan. Çay toplama hikayeleri böyle işte; Yaşanmışsa da bir kaçında Mini mutluluklar, Çoğunda acılar, acılar, acılar... Üçüncü bebesin dünyaya getirmiş Muhtarın bahçesinde Fatma teyzenin taze gelini; İmecedeydi. Eltisinin düşük yaptığı bahçe onun kıyısında. Ali’nin topalına göçük düşmüştü karşı yamaçta; Yaralanmıştı garibim! Toplayamamıştı taze sürgünlerini; Kartlaşmıştı dallarında. Karşı derede sele kaptırmıştı bebesini, Geçen yılki hasatta. Kötü talih! Birinci, ikinci, üçüncü sürgün, Ardı ardına toplanır. Sırtlardaki sepetler dolar bir bir. Aşılır yamaçlar, yokuşlar. Uçurumlar vız gelir, Gözleri deniz mavisi Ayşe’ye. Makas kullanılır ille de Elle toplanmasına makbul deseler de, Toplayanı yormaz Bodur yeşil ağaçlar, Hoş kokulu beyaz çiçekler. Harmana serilir önce, Fabrikalara taşınır karartılmadan. Özenle işlenir hünerli ellerle Tavşankanı çay, Raflara gelir kısa sürede, Sonra eşlik eder sıcak sofralarımıza. Anam demler cıncıklı demlikte, Değme keyfine gitsin! Halis Rize çayı derler. Ömer Adar-2017 |