SALAŞ KEBAPÇIUfacık bir mekan, Otuz metre kare, Belki kırk. Salaş bir yer, Mütevazi. Beş on tahta iskemle, Ayakları paslı, Üç beş masadan ibarettir döşemesi. Müşterisi bir elin parmağı kadar, Hepsi tanıdık, Bilindik... Kimi komşu dükkanın kalfası, Kimisi hemşerisi, Köyünden işletmecinin. Kazıklamak yoktur orada, Yüz yüze bakılır her gün. Ahi Evran’dan düsturdur onlara, Götürmek gerek edeye, bebeye, Helal ekmek. Hijyen yoktur, Ne mekanlarında, Ne de üst başlarında. Ustası öyle, Garsonu öyle, Ziyanı yok, Müşterisi de öyle. Herkes memnun halinden. Müşterisi memnun, Çalışanı memnun, Patronu memnun. Gitmez hiçbiri başka yere. Havası mıdır? Kiri, pası mıdır onları çeken? Bilinmez hikmet-i alameti. Beleş sanki her şey, Fiyatları küçücük! Ne fiyat ayarlaması, Ne enflasyon... Hiç biri uğramamıştır, Açıldı açılalı salaş kebapçıya. Ömer Adar-2018 |