GELİNCİĞİN HÜZNÜ
ahşap sandıkta
gelinciğin hüznü kurak geçen kışın ardı tohumlar gibi saçıldın toprağa kesilen zülfün döküldü aynalar önüne ah kibele kader tanrıçam elindeki aynalara yansıyor ince bir keder gelin bebeğim süslendi tellendi bir bahar akşamı sunaklar önünde kızlık saçımdan bir tutam koydum yarin koynuna gelinciğin gözyaşları karıştı adonisin rüyalarına beline kırmızı kuşaklar taktığım baharlar sadakat tanrım sıcak ekmekler sunuyor kimi bereket diyor buna kimi büyüsel güç yoluna testiler kırıldı gelinciğin başına buğdayalar serpildi bereket tanrıçam kibele Herayım ben göğsümde tuttuğum narlar revan girmem bu eşiklerden girmem düğün tanrısı hymenaios bez bebeğime diktiğim beyaz gelinliği kimler giyiyor şimdi adak bebeklerinin gözlerinde gelinciğin hüznü bebekler artık şarkı söylüyor ah pelüş aşk gelinciğin hüzün bahçelerinden zor körebeyi döndürmek büyülü fenerlerim artık yok guguk kuşunun sesini taklit eden flütüm kayıp ağız mızıkamı sorma bez bebeğimi oyuncak askerler vurdu eski çocuk kitaplarım tek kalan geriye dinmedi hiç gelinciğin hüznü Ömriye Karataş 22.04.2017 |
Yürek sesiniz var olsun.kucak dolusu sevgiler şiir yüreğinize...)