Anne !D/üşüyorum anne nisan ağrıları saplanıyor göğsüme göğümü kapattı yeşil bakışlı yalanlar adım bir uçurumdan sallanırken çürük bir tahtaya asılı kaldı ellerim. Sahi anne Orada bahar mı hâla ? gelincikler duvaklarını alladı mı ? başaklar boynunu eğdimi güneşi öpüp Sen hala kucakmısın tepeden tırnağa anne. söyle bana anne.. sınanırken kaç ölüm hakkı vardır kaç geyik kanaya kanaya Aslan’a avdır bu dünya; kapanına kısılıp kaldığımız tuzak kuruyan göğsümüzle emziremediğimiz cılız bir evlat mıdır anne. Bir bilsen anne.. dokunsalar dökülecek puzzle gibiyim bu aralar parçalarımı kendi ellerimle yapıştırıyorum etime ve göğsümün tam ortasında açılan kovuğa bir tek sen yakışırsın.. atla gel anne ! Rihem Nur |