AFRÂ
kaktüs kolyeli sahra gerdanlarında
beyazını yitirmiş siyah bir nur Afrâ âğıtlarını asmış arş’a öylece gözyaşlarını kova kova taşır kuyulara bir çekişte ateş bir çekişte su bir çekişte nur bir çekişte havf her çekişte yara bere içinde kanayan kanlı âk elleri serâbını da sevabını da sırtında taşır siyah saçlarıyla süpürür sahrayı bir ceylan gözünde yaşamıştır bir kaplanın sırtından toplar yatağını kuma saplanan ayacıklarında hal hal olmak için yarışır yılanlar zehirini emzirerek kusturur susturur tüm dilsiz çığlıklarını oysa biraz aşk biraz düş bir pembe gülüş güneşi öpmek yağmuru yıkamak ne güzel olurdu Afrâ senle yaşamak.. |