Asker 18-Yolcuher gün arzu ablaya koşuyorum.. baştan sona Mutluyu soruyorum dördüncü gün kapısını çaldığımda.. postacı mektup getirdi ona Arzu abla heyecanla “kız açsana.. mektup sana!” nasıl açtım kıyamaya kıyamaya 1 nci sayfa "Songül’üm... Canımm Afitabıımmm... teşekkür ediyorum, şükrediyorum huzur ve mutluluk dolu.. taksi ile son sürat yetişmeye çalışıyorum senden kıtalar uzağa uçuracak uçağa kendi ellerimle koşuyorum yemin ederim taksinin istikametine değil, geriye bakıyorum, sanki seni görecekmişim, hemen arkamdaymışsın gibi.. geri gelebilmek için kim bilir neleri feda edeceğim seni seviyorum seni çok özledim Hasretim Songül’üüümm .. ………………. ………………… ………………… …………………… ……………………… …………………..….. 2 nci sayfa Songül’üm Canımmm şükür yetiştim.. beklemedeyim... ne gam.. şükrediyorumm bilesin ki çok mutluyum, dünyanın en mutlusuyum hep hayal kuruyordum yolda plakalardan bile “senli” fallar tutuyordum en çok “seviyor” çıkınca seviniyor, “dargın” çıkarsa üzülüyordum artık yazıyorum.. seninle zaman ne çabuk geçti bir harf de olsa kirlendirmeden birlikteliğimizi yanında olmak çok güzeldi. teşekkürler Canımmm Afitabımm ....…… …………… ………… ……… ………… ………… ……………………… 5 nci sayfa şu an bulutların üzerinden yazıyorum seninle el ele gibi.. bulutlar gelinliğini giymiş sevdiğim Afitap’ım gibi o haziran gününe şükür.. şükürlerin en yücesi o yüzden bir hafta hapis yatmış olsam da eyvallah “zimmetindeki araca zarar vermekten” ne demekse seni o yedi gün beklettiğim o yeşil elbiseni kirlettiğim için de gelinliğinle bekletmiş gibi mahcubum.. “bir ömür boyu” inşallah sana mahkum olacağım kendi isteğimle benim ol.. benimle ol.. bir an bile ayrılmasın ellerimiz canımm canla-başla hasretini büyüteceğim.. hasretten asla şikayet etmeyeceğim.. “Mutluum” deyişin sesin hâlâ kulaklarımda “nişanlım”.. “canımmm” ömrümce mutlu olduklarımın hepsinden binlerce milyonlarca kez daha mutluyuumm gerçekten mutluuu.. …………………… ……………………………… ……………………… …………………..….. …………… …………………..….. 8 nci sayfa havaalanında bekliyorlardı biraz önce bizimkilere kavuştum.. şükür.. bir de sana kavuşsam daha Allah’tan ne isterim Şükür! daha eve ulaşmadık.. babam bir şeyler içmek istedi ben sana yazıyorum bir müjde ister misin Afitabııımmm babam eve varırsak baş başa olamayız dedi daha arabada güç bela da olsa ilk kez bir şey söylemek istedi gasthausdayız; utanıyor adam.. “eee delikanlı boynumuzun borcu seni evlendirmek” dedi sarıldı.. ben de tekrar sarıldım, tekrar öptüm ellerini.. “siz bilirsiniz babacığım” dedim içimi mi okudu nedir.. haydi hayırlısı Afitap’ııımmm seni seviyorummmm dünyanın en tatlı kızı dünyamın, aşkımın Afitabı.........." Sevgilimmm.. Canım.. Nişanlım.. Geliniimm … "iyi ki senli zamanlarımı konuşarak kirlendirmemişim.. işte şimdi bol bol konuşuyorum.." ……………….………… …………………………… …………………..….. ………………….………… …………….…………… diyerek, Arzu Ablanın adresine yolladığı gidişinden üç gün sonra elime ulaşan her anını arkalı önlü yazdığı kağıtların kenarlarını bile doldurduğu sayfalarca mutluluk dolu ilk mektubuna defalarca okudum, doyamadım.. sabahlara kadar düşünüp, ne hülyalar kurduğum sayfalarca yazdığım halde beğenmedim onun bana yazdıklarına sevgisine layık bulmadık yazdıklarımı bakkaldan aldığım sadece zarfın kapak içine sadece "ben de" yazdım. Öptüm yolladım.. .................................Hamburg / Deutschland |
dille söylenemeyenler kalemle dile gelirdi.
su gibi akıp giden sevgililerin hikayesinin bu bölümü de güzeldi
kalemine sağlık üstadım.